SeyahatlerAvrupa

Selanik ve Aynoroz Adası/Yunanistan

11-12 Eylül 2025 tarihleri arasında yaptığımız Kuzey Yunanistan gezimizin Batı Trakya ve Kavala’dan sonraki son durağı Selanik oldu. Burası, Kuzey Yunanistan’da, Güney Makedonya olarak bilinen bölgede yer alıyor. Yunanistan’ın en büyük ikinci şehri olan Selanik, 1432’de Osmanlı hakimiyetine girip, 1912 Balkan Savaşları’na dek, uzun bir süre Osmanlı egemenliğinde kaldı.

Memleketimizde bu şehrin çok bilindik olmasının başlıca sebebiyse Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu önderi Atatürk’ün doğduğu ve ilk yıllarını geçirdiği evin burada olması. Ayrıca Selanik Jön Türk hareketinin beşiği olmasının yanında 1908-1912 yılları arasında Osmanlı padişahlarından 2. Abdülhamit burada Alaatini Köşkü’nde zorunlu ikamet ettirilmişti.

Endülüs’ten kovulan sefaret Yahudilerinin bir kısmını Osmanlı, Selanik’e de yerleştirdi. Bundan dolayı burada Müslüman ve Yahudiler çoğunlukta oldu; şehir bu haliyle de İzmir’e benzemektedir. Benzerlikteki bir başka etken ise şehrin deniz kıyısında konumlanması ve İzmir gibi uzun bir kordon boyuna sahip olması.

1917’de şehirde “Büyük Selanik Yangını” diye anılan bir felaket yaşanmış ve 32 saat süren yangında şehrin %30’dan fazlası yanmış. Selanik bu büyük yangın sonrasında yeniden planlanmış. Şehri kesen uzun paralel caddeler, ızgara planlı bölümler ve meydanlar hep yangından sonra yapılmış.

       Kordon Boyunda Gezilecek Yerler

Selanik’in özellikle İzmir’e benzetilmesindeki en önemli sebep, İzmir Alsancak Kordon’a benzeyen bir sahil şeridine sahip olması. Selanik Kordon-Leoforos Nikis boyunca yürüyüş yaptığınızda, şehrin sembolü Beyaz Kule, Aristotelous Meydanı, meşhur Şemsiyeler ve Büyük İskender heykelleri karşımıza çıkıyor. 

Aristoteles Meydanı

Aristoteles Meydanı, üç tarafı caddeler ve büyük görkemli yapılarla kaplı geniş bir meydan. 1917’de büyük Selanik yangınından sonra şehrin büyük bölümü zarar görmüş ve kullanılamaz hâle gelmiş. Yangın sonrası 1918’de şehir yapılandırılırken meydan Fransız Mimar Ernest Hebrard tarafından yeniden tasarlanmış ve 1950’lerde son halini almış. O günlerden beri şehrin en önemli buluşma noktası. Meydanın geniş tarafı açık ve Kordon Boyu’na yani denize bakıyor. Bu haliyle burası çok büyüleyici. Kanaatimce Selanik’te görülmesi gereken yerlerden ilki burası.

Aristoteles

Beyaz Kule

Beyaz Kule Selanik’in en bilinen sembolü. 15. yy.’da Osmanlı’nın Selanik’i almasından sonra yaptırıldığı düşünülüyor. İddiaya göre, Osmanlı’da bir dönem hapishane olarak kullanıldığından ve çok fazla infaza sahne olduğundan ismi “Kırmızı Kule” ya da “Kan Kulesi” dahi olmuş. 1912’de Selanik tekrar Yunanistan kontrolüne geçince ismi “Beyaz Kule” olmuş.

Büyük-Makedonyalı İskender Heykeli

Selanik’in simgelerinden biri de Büyük İskender Heykeli. O da Giorgios Zongolopoulos’un Şemsiyeler Heykeli’ne gelmeden karşınıza çıkıyor. Heykelde İskender, ünlü atı Bukefalos’un üzerinde duruyor. Selanik Güney Makedonya’da bir şehir olup Makedonya’nın bir parçasıdır yani İskender’in memleketidir.

Giorgios Zongolopoulos’un Şemsiyeler Heykeli

Selanik’in en sıra dışı ve güzel fotoğraf köşelerinden biri Yunan heykeltıraş Giorgios Zongolopoulos’un eseri olan Şemsiyeler Heykeli. Tamamen çelikten yapılmış eser, Avrupa’nın başka yerlerinde de birkaç yıl sergilenmiş. 1997’de Selanik’in Avrupa Kültür Başkenti olması şerefine buraya getirilmiş. Selanik sahil-kordon boyuna ayrı bir hava katmış, benzeri az rastlanır cinsten bir yer.

  Kordon Boyu Dışında Gezilecek Yerler

Selanik Atatürk Evi ve Müzesi

Atatürk’ün doğduğu ev, Selanik Belediyesi’nin katkılarıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne hediye edilmiş. Selanik Konsolosluğu kontrolünde 1953’ten beri müze olarak ziyaret edilebilen evin yapısı olabildiğince bozulmadan günümüze kadar aktarılmaya çalışılmış. Müzenin etrafına yüksek tel örgüler çekildiği için dışardan bakınca kapalı zannediliyor fakat arka sokakta giriş kapısı var. Çalışma saatleri Pazartesi- Cuma 09-17:00 arası ama biz geldiğimizde kapalıydı.

Galerius Kemeri

Galerius Kemeri MÖ. 298 yılında İmparator Galerius tarafından Perslere karşı kazanılan zafer anısına inşa edilmiş bir zafer kemeri. Tasarımında İmparator Galerius ve ailesi tasvir edilmiş. Bir sütunda savaşıyor diğer sütunda bir kartal ona zafer çelengiyle yaklaşıyor. Burası Selanik’teki tüm buluşmaların başlangıç noktası. Selanik’te uğranılacak önemli noktalardan birisi.

Yorgo Rotundası

“Rotunda” Latince dairesel kubbeli bina anlamına geliyor. Yorgo Rotundası da taştan, heybetli, dairesel bir yapı. Tarihi MS 4. yüzyıla dek dayanan yapı, İmparator Galerius tarafından, saray kompleksini tamamlayacak şekilde Galerius Kemeri’nin çok yakınında inşa ettirilmiş. Yapı, daha sonraları önce bir kiliseye sonra da bir camiye (Sultan Hortaç Cami) çevrilmiş. Şimdiyse bir müze. Böyle önemli bir eseri burada görebileceğimizi düşünmemiştim, bu vasıftaki bir yapının olduğu şehir o günün Roma İmparatorluğu için çok önemli olmalı. Bence bu yapı, Selanik’teki diğer eserlerden ayrı değerlendirilmeli.

Alaca İmaret- İshak Paşa Cami

Minare gövdesi kırmızı renkte baklava dilimi şeklinde bir motifle süslenmiş olduğu için camiye bu ad verilmiştir. Kapısının üstündeki Arapça kitabesine göre, Fatih Sultan Mehmet ve II. Bayezid devri vezirlerinden Selanik Valisi İshak Paşa tarafından 1484’te yaptırılmıştır. Alaca İmaret Cami, Osmanlı döneminden günümüze kalan en önemli camilerden. Balkan savaşından sonra Selanik elden çıkınca camiye ismini veren alaca renkli minaresi yıktırılmış.

Ayasofya

Selanik Ayasofya’sı ilk olarak Bizans İmparatoru VII. Konstantinos’un (MS 905-959) emriyle inşa edilmiş, zaman içinde yapılan farklı eklemelerle bugünkü hâlini almış. Şehrin en eski yapılarından biri olmanın yanında iç mekânı zengin mozaik süslemeler ve mimari detaylarıyla dikkat çekiyor ve UNESCO koruması altında. Binanın yapımında İstanbul’daki Ayasofya örnek alınmış, kaderi de hem kilise hem cami olarak her zaman şehirdeki dinî sembollerden biri olması hasebiyle ona benzemiş. 

Aya Dimitri Kilisesi

Aziz Dimitri’ye adanan kilise, şehrin en önemli yapılarından biri. Burası halk arasında oldukça değerli ve kutsal bir alan kabul ediliyor. Bunda halkın ve şehrin koruyucusu kabul edilen Aziz Dimitri’ye adanmasının yanında mezarının burada olmasının da önemi var. Yapım tarihi tam olarak bilinmemesine rağmen 7. yüzyılda bir yangın yüzünden kilisenin yandığı ve yerine yenisinin yapıldığı düşünülüyor. 1430’da bölge Osmanlı hakimiyetine geçtikten sonra uzun zaman cami olarak kullanılmış. Sonra tekrar kiliseye çevrilmiş fakat 1917’deki meşhur büyük Selanik yangınında çok zarar görmüş. 1949 yılında yeniden restore edilerek ibadete açılmış.

Yedikule

Yedikule, muhtemelen 9. yüzyıldan kalma bir Bizans kalesi. 1431’de Osmanlı tarafından yenilenmiş ve suru da kapsayacak şekilde genişletilmiş. Aslında o zamanlar ismi Konstantinopolis olan İstanbul’da da inşa edilen Yedikule’nin modeli örnek alınarak yapılmış. Şehrin en tepelik noktasında olduğu için manzarası oldukça güzel. 

Trigoniou Kulesi

Şehrin Balkonu lakaplı Trigoniou Kulesi, 15. yüzyılın sonlarında Osmanlılar tarafından şehri koruma amacıyla inşa edilmiş. Modern şehir merkezinin bir kısmı tarafından çevrelenen kule, cephane ve topçu kulesi olarak kullanılmış. Kavala’daki kale gibi olmasa da Körfez’in güzel manzarasını ve şehrin tarihî dokusunu görmemize imkân sağlayan bir yer.     

      

         1000 YILLIK ERKEK CUMHURİYETİ AYNOROZ YARIMADASI

Aynoroz ile ilgili ilk malumata iki ay önce yazdığım Rasputin yazısıyla ilgili çalışmalarım esnasında sahip oldum.[1] Rasputin mistik yönelişleri ve dinî kişiliğinin ortaya çıkacağı bir dönemde Aynoroz’u ziyaret etmişti. Bu yarımada Rus lider Vladimir Putin tarafından da Mayıs 2016’da ziyaret edildi. İşte ben de Eylül 2025’teki Selanik gezim için çalışırken Aynoroz yarımadasının Selanik’te olduğunu fark ettim. Yarımadaya girme şansımız yoktu ama böylesine ilginç bir yerle ilgili malumatı Selanik yazımıza ekleyebilirdik. Öyle de oldu.

Aynoroz adasındaki Athos Dağı

Yunanistan’da Ortodoks rahiplerinin bin yıldır yaşadıkları Aynoroz’daki Athos Dağı, dünyada kadınlara yasaklı olan en geniş alan. 335 kilometrekarelik bu yarımadayı kaplayan dağa dişi hayvanların bile girişi yasak.

Bu uygulama Hristiyan din adamlarının ettiği bekâret yeminini çiğnenmemesini sağlamanın en basit yolu olarak düşünülmüş.

Aynoroz’u farklı kılan ise, bütün bir yarımadanın dev manastır olarak kabul edilmesi. Ancak kadınların girişinin yasaklanmasının, Ortodoks gelenekle bağlantılı olan bir nedeni daha var. “Bir hikâyeye göre, Azize Meryem Kıbrıs’a gitmek isterken gemisinin yoldan çıkması nedeniyle Aynoroz kıyısına gelmiş. Burayı öyle sevmiş ki oğluna dua ederek, yarımadanın kendisine verilmesini istemiş. Oğlu İsa Mesih ise bunu kabul etmiş.” Aynoroz bugün hâlâ “Tanrının annesinin bahçesi” olarak adlandırılıyor. Bu nedenle burada kadın cinsini yalnızca Azize Meryem’in temsil etmesi gerektiğine inanılıyor. Bu kural kediler hariç olmak üzere, evcil hayvanlara da uygulanıyor. Yarımadada birçok kedi var ve kedilerin olması keşişlere göre fare popülasyonunu dengelemesi açısından oldukça önemli. Ancak din adamları bu kediler arasında dişi kedilerin de olduğu gerçeğini görmezden geliyor. Tabii buna dişi kuşları da ilave etmek gerek, çünkü onlar da kontrol edilemiyor.

Aynoroz, UNESCO tarafından dünya mirası listesine dahil edilmiş bir yarımadadır. Bugün burası 20 manastırıyla 2000’e yakın keşişe ev sahipliği yapmaktadır. Özel izne sahip olmayan herhangi bir kimse ise bu özerk alana giremiyor. Kurallar gereği Aynoroz’a sadece belli sayıda ziyaretçi yine yılın sadece belli dönemlerinde kabul edilebiliyor. Üstelik kabul edilecek olan bu kişilerin öncelikle Ortodoks inancına mensup kişilerden olmasına dikkat ediliyor.

Politik olarak Yunanistan’a bağlı olan Aynoroz, dinî açıdan İstanbul Fener Rum Patrikanesi’ne bağlı. Yarımada, Bizans İmparatorluğu’ndan bu yana özerklik statüsünü koruyor ve bugün de Yunanistan Anayasası’na göre özerk bir yönetim yapısına sahip. Yarımadanın idari işleri, on yedi Yunan ve birer Rus, Bulgar ve Sırp olmak üzere toplam yirmi büyük manastırın temsilcilerinden oluşan bir konsey tarafından yürütülüyor.

Machiel Kiel, Selanik, TDVİA 36. cilt, 2009 İstanbul, s 352-357.

https://21yyte.org/teostrateji-arastirmalari-merkezi/vladimir-putinin-yunanistan-ve-aynoroz-gezisi/8450
https://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/05/160527_kadinsiz_ada2
https://www.unescodunyamiraslari.com/yunanistan/athos-dagi

[1] https://www.nazmiemin.com/esrarengiz-rus-mistik-rasputin/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Language »