Hakkımda

Trabzon’un Sürmene ilçesinde doğdum. İlk-orta ve lise öğrenimimi Sürmene’de tamamladım. Ardından, Karadeniz Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldum.

Askerliğimi 1989-1990 yıllarında kısa dönem olarak Tokat ve Sivas’ta yaptıktan sonra İstanbul’a geldim. 1990 yılında, bugün hâlâ ortağım olan arkadaşımla birlikte tesisat-taahhüt alanlarında faaliyet gösteren bir şirket kurduk. 2007 yılında tesisat malzemeleri pazarlayan başka bir şirket daha kurduk. Bu şirketimiz Çin, Mısır ve İran’dan ithalat yapmaktadır. Mesaimin büyük bir kısmını ithalat yapan bu şirketin faaliyetleriyle geçirmekteyim.  

İlk yurtdışı seyahatimi 1994 yılında Rusya’nın St. Petersburg şehrine yaptım. İlk seyahatim olduğundan mı bilmem ama St. Petersburg bana çok büyülü gelmişti. Sanırım o şehrin büyüsü içimde derin bir seyahat tutkusunun filizlenmesine de sebep oldu. Bugüne kadar kırk ülkeye seyahat ettim. Ticari ilişkilerimiz sebebiyle Çin, İran ve Mısır’a birçok kez gitme fırsatım oldu. Hatta 2014 yılında Mısır’da kısa bir hapis maceram da oldu ve bu maceramı “Mısır Hapis Hatıratı” başlıklı bir yazıda anlattım.

2015 yılında müşterilerimle bir Endülüs seyahati yapmayı planlamıştık. Bu seyahate çıkmadan önce yaptığım okumaları, seyahat esnasındaki izlenimlerimi ve sonrasındaki araştırmalarımı yazıya dökmeye karar verdim. Bu çalışma zamanla bir makale boyutunu aşıp kitaba evrildi. Bir buçuk yıllık bir çalışmanın ardından Temmuz 2017’de İhtişamlı Medeniyetten Hazin Sona Endülüs adlı ikinci kitabımı yayımladım.

2020 yılı mart sonu covid-19 salgını dolayısıyla günlerce eve kapanmak zorunda kalınca bu fırsattan istifade, 1990’dan beri ilgimi çeken, ara ara üzerine okumalar yapıp notlar aldığım Kızılbaş Aleviliği ve Bektaşilik hakkında bir kitap yazmaya koyuldum. Fakat çalışmaya başladıktan sonra Kızılbaş Aleviliği ve Bektaşilik gibi iki önemli konunun bir kitapta kotarılamayacağı düşüncesiyle bu iki başlığı ayırıp öncelikle Bektaşilik konusuna eğilmeye karar verdim.  Böylece, üç yıllık bir çalışmadan sonra Mayıs 2023’te Doğuşundan Günümüze Bektaşilik adlı üçüncü kitabımı yayımladım. Sırada Doğuşundan 1950’ye Kızılbaş Aleviliği adlı çalışma var.

İlk İran seyahatimi 2005 yılında yapmıştım. Çok azı iş fakat büyük bir kısmı kültürel amaçlı olan İran seyahatlerim özellikle 2011 yılından sonra iyice yoğunlaştı. İran’a ilk gidenler için değişmez bir kural vardır; kimse gittiği gibi dönmez. Yani hayal edilenle karşılaşılan manzara apayrıdır. Halihazırda İran ile ilgili on üç yazı yazdım. Web sitemde yayınladığım yazılarımın içerisinde en çok ilgi gören dört yazımın üçü de İran hakkında. Yazı hayatımın en başından beri İran üzerine bir kitap yazmayı planlamış, hatta bu kitap için “Hangi İran” adlı bir başlık da tayin etmiştim fakat düşüncemi bir türlü hayata geçiremedim. İran üzerine, uzun yıllardır yaptığım gözlemlerin ve okumaların mahsulü bir kitap yazmak en büyük hayallerimden biri.